Flavonoid Yüklü Polimerlerin Antikanser Özelliklerinin İncelenmesi Flavonoidler çay, domates, baklagil gibi ürünlerde bulunan, sarı renkli, yapılarında değişken fenol grupları
içeren organik moleküllerdir. Doğada 4000-5000 aralığında flavonoid türevi bulunmakta olup, bunların
çoğu antikanser, antioksidan, antiviral ve antialerjik özellik göstermektedir. Bu organik bileşiklerin çoğu
organik çözücülerde çözünmekte ve bu ortamlar sağlanıldığında kolaylıkla istenilen alanda
çalışılabilmektedir. Fakat ilaç kimyası ve biyolojik testler için gerekli olan su bazlı ortamlarda
flavonoidlerin aktif bir şekilde çalışılabilmesi için, bu moleküllere suda çözünme özelliği kazandırılması
gerekmektedir. Polimerler, kimya ve kimya içeren bütün çalışma alanlarında kullanılabilen, yapılarındaki
çok fazla sayıdaki fonksiyonel gruplar sayesinde istenilen özellikler kazandırılabilen makromoleküllerdir.
Polimer ailesinin önemli bir üyesi olan polietilen glikol (PEG), günümüzde sıklıkla kullanılan, suda
çözünebilme özelliğine sahip ve ucuz bir polimerdir. PEG in fiziksel ve kimyasal özelliklerinin istenilen
yönde ayarlanmasını sağlayan PEGilasyon işlemi ile bu polimerin mikro veya makro yapılara kovalent veya
non-kovalent (fiziksel) olarak bağlanması sağlanır. Böylece suda çözünebilme özelliği de eklenebilen bu
bimoleküler yapı, ilaç endüstrisinde kullanılabilir potansiyel bir biyoaktif madde haline gelir.
Bu projede, yeni flavonoid-polimer bimoleküler yapısındaki makromoleküller kovalent olmayan bağlar ile
bağlanacaktır. Elde edilen ve kimyasal karakterizasyonu yapılan bu yeni moleküllerin suda çözünebilme
özelliği incelenecektir. Bu yeni makromoleküllerin meme kanseri hücreleri üzerinde hücre canlılığına
etkilerine ve hücrede ilaç taşıma proteinleri olarak bilinen ABC taşıyıcı protein ailesi ifadesinin analizine
bakılacaktır. Literatürde yer alan çok az sayıdaki flavon-polimer çalışmasına katkı sağlanacak ve ileride
yapılacak olan kapsamlı kanser hedefli molekül çalışmalarının altyapısını ve ön denemelerini oluşturacaktır. Araştırmacı Yükseköğretim Kurumları tarafından destekli bilimsel araştırma projesi
Meme Kanseri Hücrelerinde LMAN2 Gen İfade Düzenlenmesinin Hipoksi ve Normoksi Koşullarında Araştırılması Ökaryot hücrelerde protein katlanmasında sorumlu en önemli organel endoplazmik retikulumdur. Endoplazmik retikulumda doğru bir şekilde katlanan proteinler kargo reseptör proteinleri aracılığı ile diğer organellere ya da hücre zarına taşınmaktadır. Bu taşımadan sorumlu kargo reseptör proteinlerinden biri de lektin yapılı LMAN2 diğer adıyla VIP36 proteinidir. Bu kargo proteini ER’ de katlanması gerçekleşen glikoproteinlerin taşınmasını sağlayarak ER, golgi ve hücre zarı arasında trafiği düzenlemektedir. Aynı zamanda yanlış katlanan ve ER’ de kontrolden kaçan proteinlerin ER’ ye tekrar getirilmesini sağlayarak hücrede protein katlanma ve taşınma süreçlerinde etkin rol oynamaktadır. Literatürde LMAN2 ve kanser arasındaki ilişkiye odaklanan araştırmaların yoğun olmaması ve protein modifikasyonlarının kontrol kaybı ile oluşan hastalık türleri içinde kanserin de yer alması bizi bu genin meme kanserindeki ifade düzeyinin incelenmesine yöneltmiştir. Moleküler düzeyde birçok işleyiş bozuklukları ile karşılaştığımız meme kanseri hücrelerinde LMAN2 proteinini kodlayan genin ifade düzeyinin araştırılması bu projenin amacını oluşturmaktadır. Ayrıca tümörleşmede ve metastazın oluşumunda önemli etkisi olan oksijen yetersizliği olarak bilinen hipoksi koşullarında LMAN2 gen ifade düzeyinin belirlenmesi ile hipoksi ve ER stresi arasındaki ilişkiye yeni bir veri kazandırmak amaçlanmaktadır. Hipoksi koşullarda ER stresi oluşturulan hücrelerde LMAN2 geninin ifade düzeyindeki artış ya da azalışa göre bu yolaktaki rolünün ortaya konması hedeflenmektedir.
Bu amaç doğrultusunda meme kanseri hücre hatlarında ve sağlıklı meme hücre hattında (kontrol) hipoksi ve normoksi koşullarında LMAN2 gen ifade düzeyine bakılacaktır. Çalışmanın tüm aşamaları Haliç Üniversitesi’ nde gerçekleştirilecektir. Hücrelerin uygun koşullarda çoğaltılmasını takiben normoksi ve hipoksi koşulları sağlanıp hücrelerin 24, 48 ve 72 saatlik zaman periyodlarında RNA’ ları toplanarak LMAN2 ve ER stres ilişkili genlerin ifade düzeyine bakılacaktır. Çalışmadan elde edilen sonuçlar ulusal ya da uluslararası platformlarda bildiri şeklinde paylaşılacak ve veriler makale olarak literatürde yerini alacaktır. Çalışmanın sonucuna göre bir sonraki aşamada neler yapılabileceği ile ilgili fikir grupları oluşturulup yeni veriler elde etmek üzere çalışmalar yapılacaktır.
Yürütücü Yükseköğretim Kurumları tarafından destekli bilimsel araştırma projesi
